15 Mart 2025 Cumartesi

Tırnaklarının Altında Unuttuğun Şey
Bazı şeyler ölmez. Çürür, kokar. Kendini unutturmaz. Etinle kaynaşır, kanına karışır, nabzın gibi atmaya başlar. İltihap gibi akar damarlarında. Ateşin çıkar, mideni bulandırır. Ne zaman ki içini kazıyıp atmaya kalksan, o keskin yanık kokusu havaya karışır. Küle dönmüş ama sönmemiş bir şey gibi, en savunmasız anında kendi kendine tutuşur. Uykularının en karanlık yerinde, bir gölge gibi başucunda belirir. Ve sen uyanıp aynaya baktığında, gözbebeklerinin içinden sana geri bakan şeyden öyle korkarsın ki, ne olduğunu asla söyleyemezsin. Sen kaç kez kendi etine sapladın ki tırnaklarını? Kaç kez kazıyıp kazıyıp altından yine kendin çıktın? Hangi yarayı daha derine itersen kaybolacağını sandın? Söyle bana, hangi acı seni sen olmaktan çıkaracak kadar güçlüydü? Hâlâ bana acıdan bahsediyorsun. Ulan, senin etini kemiğinden ayırmak vardı da… Parmaklarımı her bir lifine dolamak, seni lime lime edip içini açmak vardı da… Ama değmezsin. Hiçbiriniz değmezsiniz. Zaten çözüleceksiniz. Zaman, sizi birer birer söküp atacak. Ama keşke bunu kendi ellerimle yapabilecek kadar sabrım olsaydı. Çırpınışlarınızı izleyerek, en sert yerinizin aslında en çabuk dağılan yanınız olduğunu gösterebilseydim. Kendinizi sandığınız kadar sağlam olmadığınızı, en çok koruduğunuz yerin en çürük noktanız olduğunu, en sert bakışlarınızın gözlerimde ilk kırılan şey olduğunu öğretebilseydim. En hızlı kaçanlarınızın dizleri çözülür. En çok susanınızın içi çığlıklarla doludur. Bir yapabilseydim… Biraz değseydin… Sana gerçek kaybı öğretirdim. Ama işte buradasın. Çürümen gereken yerde, sapasağlam. Damarlarının içinde yıllardır dolaşan o pisliği hâlâ taşıyorsun, sıyırıp atamadın. Çünkü sen kendini kesemezsin, en fazla çizik atarsın. En zayıf yerine neşteri vuramazsın, o yüzden hep yanlış yerlerden kanarsın. Kaç kat deriyi soyarsan soy, altından yine kendin çıkarsın. Ve eğer hâlâ hayattaysan, bu işin bittiğini sanma. İçindeki irin, eninde sonunda dişlerinin arasından, ağzının kenarına sızacak. Ve ben elimde altın bir çanakla, tüm pisliğini sana göstermek için bekliyor olacağım. Gerekirse sonsuza kadar.

Tırnaklarının Altında Unuttuğun Şey Bazı şeyler ölmez. Çürür, kokar. Kendini unutturmaz. Etinle kaynaşır, kanına karışır, nabzın gibi ...